MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Emevi Mescidi’ne gidişi ile ilgili görüntüleri kare kare inceledim.
İçeride çekilen fotoğraflara baktım.
Bir şey dikkatimi çekti.
Görüntülerin hiçbirinde HTŞ lideri Colani yoktu.
Bunun üzerine biraz araştırma yaptım ve şunu öğrendim…
Emevi Mescidi’nde birinci Cuma (Fotoğraf: AA)
Colani: içerisi çok kalabalık, ben mescide girmeyeyim
Araştırmamın neticesi…
O gün Colani mescide girmemiş.
Yine aldığım sağlam bilgiye nazaran tam mescide geldiklerinde Colani, “İçerisi çok kalabalık, ben girmeyeyim” demiş.
Bir öbür ayrıntı daha…
MİT Başkanı girdiğinde içeride sadece Türk gazetecileri ve televizyoncuları varmış.
Gazetecilerin orada bulunmasının bir tesadüf olduğuna inanmamız için de bir neden yok.
Yani Emevi Mescidi olayı büsbütün bir “Türkiye prodüksiyonu” olarak gerçekleşmiş.
TIKLAYIN – MİT Başkanı Kalın, Şam’a gitti; Emevi Mescidi’nde namaz kıldı
İbrahim Kalın Emevi Camisi’nde
Kalın dua mı etti, namaz mı kıldı
İçeriden gelen tek fotoğrafta Kalın’ı dua ederken görüyoruz.
Sadece şükür namazı kılmış.
Yani bir beyhude namazı.
Dolayısıyla bir vakit namazı değil.
Günün rastgele bir saatinde kılınabilir.
O nedenle birtakım yorumcular bunu namaz değil bir dua olarak kabul eder.
Camiye girmemesinin gerçek nedeni kalabalık mı, güvenlik mi, siyasi mi
Dünkü yazımda “Orta Doğu’da mescitten başlayan bir siyasi yürüyüş Demokrasi. Meydanına ulaşamaz” demiştim.
Hala bu niyetimi koruyorum.
Ama Colani’nin mescide girmemesinin gerçek nedenini de merak ediyorum.
(*) Sanki orada son anda mı girmekten vazgeçti?
(*) Üzerindeki “İslamcı terör örgütü” baskısı nedeniyle mescitte imaj vermek istemedi mi?
(*) Yoksa Türkiye’nin MİT Başkanı ile birlikte görünmemek mi istedi?
(*) Kalabalık olduğu için güvenlik nedeniyle mi girmekten vazgeçti?
Gerçek nedenini bilmek enteresan olabilirdi.
Belki orada bulunan Türk gazetecilerden biri bunu Colani’ye sorabilir.
Kalın o gece Şam’da kalmayıp akşam üzeri aynı yoldan dönmüş
Bunu araştırırken MİT Lideri’nin seyahatine ilişkin değişik öteki detaylar da öğrendim.
Karayolundan gitmiş Şam’a.
Yolculuk 4 saat kadar sürmüş.
Yoldaki kentlerin hepsi harabe haldeymiş.
Merak ettiğim bir husus da Kalın’ın o gece Şam’da kalıp kalmadığıydı.
Kalmamış ve akşam üzeri birebir yoldan geri dönmüşler.
Hava karardığına göre bir istihbarat başkanı için riskli bir seyahat değil mi diye düşündüm.
Şu kıymetlendirme yapılmış:
Şu an Suriye’de her yer çok sakinmiş.
Yol boyunca geçilen bütün bölgeler Türkiye’ye dost ögelerden oluşuyormuş.
Yani pek emin bir halde gidip tıpkı yoldan dönmüşler.
Colani ile birlikte Esad’ın sarayının bulunduğu doruktan Şam’ı seyretmişler
Şam’da Colani direksiyona geçince evvel çarşıda bir tıp atmışlar.
En ilginci daha sonra birlikte Esad’ın sarayının bulunduğu zirveye çıkıp oradan kenti seyretmişler.
Kalın daha sonra Türk Büyükelçiliği’ne gitmiş.
Büyükelçilik kapalı kaldığı için bakıma muhtaçlık varmış.
HTŞ lideri Colani takım elbise giydi, MİT Lideri Kalın’ı otomobille Şam’da gezdirdi
Kalın’a verilen “captagon” istihbaratı
Biraz da orada yapılan müşahedelere ve alınan istihbarat bilgilerine değineyim.
Şam çok berbat durumdaymış.
Elektrik ve su külfeti had safhadaymış.
Anlaşılan Türk mühendislere çok iş düşecek orada.
Bu ortada kendisine Esad ailesinin yaptığı uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili bilgi verilmiş.
Orta Doğu ve Arap ülkelerinde satılan captagon’un neredeyse tamamı Şam üzerinden geçiyormuş.
Hatta bunun için 1.5 milyon captagon üreten bir fabrika bile açmışlar.
Türkiye için küçük lakin dünya için büyük bir adım
Sonuç, bir günlük kısa bir ziyaret…
Türkiye için küçük bir adım…
Ama dünyaya verilen bildiri açısından muazzam bir bayrak gösterme…
Şapka çıkarılacak bir hareket…
Dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı açıklamayı satır satır dikkatle okudum.
Esad’ın yıkılışını bütün detayları ile anlatmış.
Bir TC vatandaşı olarak şu bakımdan için rahat.
Hem Dışişleri Bakanı hem MİT Müsteşarı; Suriye olayına çok dikkatli, sakin ve akılcı biçimde bakıyorlar.
Bu üslup bozulmazsa Türkiye, Suriye’nin dünyaya kazandırılmasına çok büyük katkıda bulunabilir.
Şam’da olup İbrahim Kalın’la kitabını konuşmak isterdim
Geçen ay MİT Lideri İbrahim Kalın’ın yeni kitabı çıktı.
Çıkar çıkmaz okudum.
Hemen çabucak her sayfasının altını çizdim, yanına notlar ve sorular yazdım.
Konu çok şimdiki ve kıymetliydi.
İslam ve şiddet…
Aydınlanma ve İslam…
Şimdi Suriye’de o kitabın bir manada sınanmasına şahit olacağız.
Önümüzdeki hafta bu kitapta altını çizdiğim kısımları ve yazdığım soruları sizinle paylaşacağım.
Yani onun gıyabında onunla bir mülakat yapacağım.
Ama bunu Şam’da Emevi Mescidi’nin önünde yapmayı çok isterdim.
|
CERN kozmosa dair neyi anlamamızı sağladı? | Prof. Dr. Sertaç Öztürk anlatıyor…
|
